Bugun...
Pembe Kızın Kaybolan Hayatı


Şerife KESKİN Hayatın İçinden
 
 

Pembenin annesi köy ebesinin oĝlu ile imam nikahı yaparak birliktelik yașamaya bașlar. Pembe dünya'ya geldikten bir yıl sonra babası ölür. Pembe ve annesi için hayat zorlașmaya bașlamıștır. Günler aylar Erciyesin eteklerinde küçük bir köyde zorluklarla geçmiș, Pembe okul çaĝına gelmiștir. Ama nufusta kaydı yoktur, okula gidemez. Köyün ileri gelenleri kendilerince bir çare bulurlar. Köyde yalnız yașayan yașlı bir adamla evlendirip, Pembeyi de nufusuna aldırmasını saĝlayarak çözüm üretmișlerdir kendilerince. Pembenin üveyde olsa bir babası olmuștur fakat okula gitmesine izin vermemiștir üvey baba. Bir yıl sonra annesi pembeye bir kardeș getirmiști. Pembe onu büyütmeye bașlamıștır derken ikinci ve üçüncü kardeșleri olur. Pembe bu arada onbeș yașına gelmiș, köyden komșu oĝlu ile evlendirmișlerdi bile, çocuk yașına bakmadan. Kocası ișsizdir köyde ufak tefek ișlere gidip harçlıĝını çıkartırken tek hayalide Almaya''ya gidip çalıșmaktır. Yıllar çok geçmeden Pembe üç çocuk yapmıștır bile. O arada kocasının Almanya'ya gitmek için ettiĝi müracatin cevabı gelmiș, İstanbul'a gelmesi gerektiĝi söylenmiștir. Yokluk diz boyu ,onca yol nasıl ve ne ile gidecektir ? Kara kara düșünürken birden aklına Pembeye evlenirken taktıĝı bir bilezikle iki Cumhuriyet altını gelmiștir. Durumu pembeye anlatır, bir bileziĝi alır düșer yola, karısını çocuklarını öpüp koklayarak. Önce Kayser'ye gidip bileziği bozdurur, ardından düșer İstanbul yollarına, yüreĝinde binbir umutla İstanbula varmıș verilen adresi bulmuștur. Kendi gibi yüzlerce insan da Almanya'ya gitme umuduyla çoktan sıralarını almıș beklemekte idiler. Akșama kadar isimler çaĝrılmìș, onun ismi okunmamıștı. Günün sonunda tok sesli bir memur, ismi okunmayanlar beklemesin, biz postayla size bildireceĝiz. İkinci kafile ile gideceksiniz deyip kimsenin soru sormasına fırsat vermeden odasına girmiștir bile. Çaresiz yola koyulur Pembe'nin kocası, köye gelip durumu anlatır , hayal kırıklıĝına uĝrasada, umudunu yitirmemiștir. Ertesi gün köyde dedikodular yayılmıs Pembenin kocası bileziĝini İstanbulda yedi geldi, Almanya hikaye diye. Buna pembe' yi de inandırmıșlardı.Duruma çok üzülen Pembe evde huzursuzdu. Eșine olan güveni sarsılmıștı Pembenin, komșulara inanmıștı. Kocası ne dese ikna olmaz Pembe.

Bir gün postacı beklenen davet mektubunu getirmiști. Pembenin kocası çok sevinmiști, 2 tane Cumhuriyet altınımız var, yolculukta bana yeter diye düșündü. Hızlı adımlarla eve geldi. Pembeye durumu anlattı, aldıĝı cevap karșısında adeta donmustu. Pembe Altınlar anneme lazimdi ona verdim, yok altın demiști. Bu cevap karșısında yıkılan adama , köyde birtek inanan çocukluk arkadașı vardı. Durumu ona anlattı, arkadașı tarladaki mahsülden aldıĝı parayı hiç sorgusuz arkadașına verdi, var git kurtar kendini, kazanınca verirsin diyerek sarıldı boynuna arkadașının. Her ikiside aĝlıyordu, vedalașıp ayrıldılar. Pembeye duyduĝu öfke yüreĝinde giderek büyüyen kocası eve uĝramadan köyü terk etmiști, Pembeyi ve çocuklarını kaderine terk ederek. Bir yıl hiç haber alamadı Pembe kocasından . Üç çocuk ve hịç susmayan kaynanası, hiç bir yardımı olmayan, ama Pembeye namus bekçisi olup nefes aldırmayan, kocasının iki erkek kardeși ile mücadele ediyordu. Bir taraftan tarlada çalıșıp, ahirdaki ineklerle uĝrașmaktan yorgun düșen bedenini yataĝa attıĝında, giden kocasının ardindan aĝlamaktan, yastik göz yașıyla adeta yıkanıyordu. Çileli hayat devam edip giderken üç yılın sonunda , kocası kardeșlerine yazdıĝı mektupta bu yaz izine gelecegini söylüyordu. Haberi duyan Pembe'nin içini bir sevinç kaplamıștı, günleri iple çekiyordu adeta. Öyle ya kocası gelecek Pembeyi ve çocuklarını bu sefaletten kurtaracaktì. Beklenen gün gelip çattı. Pembe telașla kocasının sevdiĝi yemekleri yapmìș ,yatak odasını temizleyip, kendince süslemiști yataĝınì. Akșam üzeri evin önünde sevinç çıglıkları atan kaynanasìnìn sesiyle irkildi, birden kapì önüne fırladì, kapıda kocaman bir taksi vardı. Nihayet kocası gelmiști. Annesi ve kardeșleri ile birbirlerine sarılip hasret gideriyorlardı. Pempe iki adım ötede sırasını bekliyordu, bir an kocası ile göz göze geldiler, kocası nefretle bakıyordu Pembeye. Çocuklarını sordu, çocuklar yıllardır görmedikleri babalarına yaklașmaya çekinmișlerdi. Bu duruma bozulan kocası Pembeye hiddetli bir sesle, bu çocuklarì bana karșı ne dedinde doldurdun diyerek, suratına okkalı bir tokat yapıștirdı. Pembenin kurduĝu hayaller kabusa dönüștü, çocuklarının ellerinden tuttu odasına çekildi. O gece kocası annesi ve kardeșleriyle bașka bir odada koyu sohbete daldìlar. Pembe o gece çaresiz kocasının odaya gelmesini bekleyerek sabahı etmiști. Sabah kahvaltıyì ilk defa kaynanası hazırlamıștı, sofraya buyur edilmeyen Pembe bu ișin sonunu merak ediyordu. Kahvaltıdan sonra kocasi alaylı bir sesle çocuklar büyüyene kadar bu evde kalabilirsin, onlarin harçlıklarını anneme göndereceĝim, sende bana vermediĝin altınlarla geçinirsin dedi. Pembe göz yașlarını göstermemek için kafasını öne egdi, sözler boĝazına dizilip yumak olmuștu, yutkundu kaderine isyan edercesine. Omuzlarìndaki yük dahada aĝırlașmıștı. Çocukluĝunu yașamadan kadın olmuștu, kadınlıĝını da yașatmadılar, ama kadın olmanın bedelini aĝır ödetmișlerdi. Sahi neydi kadın olmak? Pembe bu sorunun cevabını hiç bir zaman bilemedi....

 

 



Bu yazı 2510 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
Henüz anket oluşturulmamış.
YUKARI