Malum Ereğli TSO seçimleri için takvim belirlendi. Derinden çalışanlar ile bir süre önce çalışmaya başlayanların yanı sıra gündemde yeni oluşumlar, söylemler had safhada…

Ereğli’nin yıllardır geriye gidişini buradan yazmamın bir mantığı yok çünkü bu olumsuzlukları hep birlikte yaşayıp görüyoruz.

Burada irdelememiz gereken Ereğli’nin geriye gidişinin temel sebepleri ve bu olumsuzluklardan nasıl çıkabileceğimizdir.

Bu güne kadar yaptığım mücadelelerde  hiçbir Stk kuruluşunun gücünü arkama almadım. Doğru bildiğim noktalarda tek başıma en üst perdeden mücadelemi sürdürdüm. Bu mücadelemdeki amaç, çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği, eğitim ve iş hayatıma büyük katkısı olan bu güzel ilçemin  yıllar sonra tekrar döndüğümde  gördüğüm olumsuz durumuna ahde vefa gereği bir şeyler yapma ihtiyacından başka bir şey değildir.

Tanıyanlar yıllardır bu mücadelemi yakından bilirler. Hiçbir şekilde kişisel menfaatlerden yana olmadım. Doğru bildiklerimi yapma noktasında maddi ve manevi kayba uğrayacağım diye geri durmadım. Hiçbir yanlışa beni ilgilendirmiyor diye kayıtsız kalmadım. Sessizin sesi, mağdurun savunucusu olmaya çalıştım. Bunları yaparken gerek iş aş korkusundan gerekse başka çıkarları doğrultusunda sessiz kalanlara çok içerlendiğim zamanlar da oldu. Bu mücadelelerimde yalnız bırakıldığım çok zamanlar oldu ama hiçbir şekilde Ereğli’nin menfaatleri noktasında mücadelemi sürdürmekten imtina etmedim. Dünya devleri arasında olan Oyak, Erdemir gibi kuruluşların yanlışlarına da sessiz kalmadım. Erdemir ile iş yaparken de yanlışları ile mücadele ettim, yollarımı ayırdıktan sonrada. Çünkü ben emeğimi satarım, onurumu satmam. Ben işimi düzgün yaptıktan sonra rızkımı yaradan in vereceğine inananlardanım. Onun için hiç bir yanlışa eyvallahım olmaz. Kişisel çıkarlar doğrultusunda kapalı kapılar arkasında pazarlıklar yapmam.

Onlar Koç gurubu, Oyak gurubu, Belediye, Tso, siyasi parti , ben onların yanlışları  karşısında nasıl  mücadele ederim diye düşünmedim. Yılmadan gördüğüm yanlışları ile sonuna kadar mücadele ettim etmeye de devam edeceğim. Hiçbir zaman çağımızın makbul gördüğü suya sabuna dokunmayan, yüzüne başka arkasından başka konuşup iş yapan, gücün yanında yer alan yanlışlara kayıtsız kalan biri olmadım olmayacağım da…

Kendim ile ilgili detaylara girmemdeki en önemli husus Ereğli’nin bu olumsuz, geriye gitmiş halinin sebebi insanlarımızın tam tersi  tutum içerisinde hareket etmeleridir. Gücün yanında yer alanlar yarın güç dengesi değişince açıkta kaldılar. Kişisel çıkarları için işbirliği ortamı yakalayanlar yakalayamayınca sıkıntıya düştüler. Kendini ilgilendirmediğini düşündüğü konularda sessiz kalmakla, kendi başına bir şey gelmesini engelleyemediler. Günü kurtarmakla çocuklarının geleceğini kurtaramadılar..

Oysa birlikten güç doğacağını, başkasına yapılan yanlışlarda da kendine yapılmış gibi tepki verilmesi gerektiğini, bireysel çıkarlar yerine genelin çıkarlarının önemli olduğunu, zaten genelin çıkarlarının bir şekilde hiçbir gücün yanında yer almadan bireylere de döneceğini, kendilerinin aslında bir güç olduğunu, birilerinin parası var, durumu iyi diye kendilerine lider arayışına ihtiyaç duymamaları gerektiğini bildikleri an bana göre her şey değişecek.. İşte o zaman   Ereğli hak ettiği konuma gelecektir. Bu bakış tarzı sosyal, ekonomik, siyasal tüm alanlar için geçerlidir.

Şimdi bu detaylardan sonra gelelim TSO seçimlerine;

Zamanı gelince çok daha fazla detay vereceğim özetle şu ana kadar çıkan adaylara bakalım,  

4 yıldır kayda değer bir icraatı olmayan ve yine yeni döneme aday olacağı söyleyen mevcut yönetim,

Kendi iştigal konusu ile ilgili problemi çözmekten imtina etmiş, illaki ben başkan olacağım düşüncesinde olan, Ereğli’ye hak ettiği hizmeti getireceği iddiasında olan fakat bu yarışı kazanması için başkanlık sevdasından feragat edemeyen birinin Ereğli’nin menfaatlerini ön planda tutacağına inanamadığım bir aday grubu,

Mevcut TSO yönetiminde olan, zaman zaman TSO yönetimini ve Erdemir’i  eleştiren basın açıklamaları yapan, Ereğli’yi sadece nakliyeci ve sac tüccarlarından ibaret gören, Ereğli için her cephede mücadele eden birinden düne kadar haberdar olmayan  bir aday grubu,

Mevcut yönetimden rahatsız olan sözde biz birlikteliği ile yola çıkan, Yola çıktıklarını yolda buldukları ile değiştiren, içine muteber diye bilinen oysa başka amaçlar için katılan, kendi oluşumundan lider arayışına girmek yerine parası, itibari ya da bir kesimin desteği  var diye vitrin lider arama arayışında olan  başı kıçı ayrı oynayan başka bir grup…

Son grupta ilk hareketi başlatanların 3-5 kişisi içinde bende vardım. Ereğli’nin menfaatleri doğrultusunda illaki ben başkan olacağım merkezinden çok biz merkezli, taşın altına elini koyabilecek, hangi makam mevki uygun görülmüş ise orada çalışacak , güçlünün değil Ereğli’nin yanında yer alacak, ileride ticari ve kişisel menfaatleri Ereğli’nin menfaatlerine sekte vurmaması için Erdemir ile ticari ilişkisi olmayan bir yapıyı oluşturma hedefi ile başlamıştık.  Bir baktım ki benim kafada olanlar dışlanmış, çarpık düzenin temsilcileri grupta saf tutmuş.

Bu grupta yer almamam için bu yanlış gidiş başlı başına zaten bir sebeptir. En önemli sebepte karşı olduğum çarpık düzenin devamının sergilenmesidir.

Kişilerin isimleri , grupları farklı olabilir. Hiç önemli değil. Bu seçimlerde yarışması gereken iki zihniyettir. Birincisi mevcut çarpık düzenle devam ettirmek isteyenler ile yukarı da özetlediğim olması gereken prensipler ile hareket edecek ve  Ereğli’nin hak ettiği konuma kavuşturacak yeni bir gruptur.

Burada karar Ereğli esnafının olacaktır.  Ben her zaman olduğu gibi üstüme düşeni yaptım ve yapmaya da devam edeceğim.. Ereğli esnafı belirleyicidir, kendinden başkasına hayrı olmayacakları sırf parası var,  durumu iyi diye kendine lider seçme ihtiyacında da değildir.

TSO ne zenginler kulübü ne o makamlara gelinerek bireysel çıkarlar elde edilecek, ne de ileride hedeflenen makam ve mevkiler için basamak olarak kullanılacak  yerdir. Orası Ereğli esnafına genel olarak hizmet edilecek bir kuruluştur. Saygılarımla.