SEDAT ORHAN’IN GERÇEK YÜZÜ..

Değerli okuyucular, kamuoyunu aydınlatma, Ereğli ve Bölge halkına yapılan haksızlıkları dile getirme adına yazdığım yazıların bu bölümünde Oyak yönetimi tarafından bu kadar olumsuz yaklaşımına rağmen en ufak önlem almadığı Erdemir Genel Müdürü Sedat Orhan’ın icraatlarından bahsetmeye devam edeceğim.

Yaklaşık iki yıl önce yerel bir medya kuruluşunda Erdemir de mobbing iddiasi diye bir haber çıkmıştı. Bu haberin içeriğini, o dönemdeki sürecini, Erdemir yönetiminin müdahale biçimini ileriki bölümlerde detaylı anlatacağım. Bu haber çıktıktan birkaç gün sonra sayın Orhan Belediye’yi ziyaret etti ve basın kuruluşları önünde Erdemir’in Ereğli’ye sırtını dönmesi söz konusu değildir dedi. Bu sözü görev yaptığı süre içerisinde birkaç kere daha duyduk. Oysa sayın Orhan icraatları ile söylemlerinin tam aksını yapıyor adeta ilçe ve bölge halkının aklı ile dalga geçiyor. Şimdi böyle düşünmemim sebebine geleyim..

Bu olayda isimlerden, işin dedikodu boyutundan bahsetmeyeceğim. Bundan 3-5 ay önce kamuoyunun çok detaylı duymadığı sayın Orhan ile Ereğli’de sosyal sorumluluklar noktasında hiçbir emek ve maddiyattan kaçınmayan görevde oldukları dönemde Ted Koleji vakfı için ceplerinden en az 2 milyon TL harcayan, geleceğimiz olan çocukların daha iyi şartlarda eğitim yapabilmeleri için uğraşan eski yöneticilerine yapılmıştır.

Bu ayıp Ereğli ve Bölge için uğraş veren bir sendika başkanı, bir milletvekili, iki Belediye başkanı ve ilçenin ileri gelenlerinin olduğu bir masada yapılmıştır.

Bahsedilen grubun olduğu masaya, mekandan ayrılmak ta olan Sayın Orhan davet edilir. Sayın Orhan ısrarlara rağmen oturmak istemez. En son ısrarlar karşısında “ benden bir şey istemeyecekseniz otururum” der ve oturur. Bu sözü bile başlı başına iddialarımın kanıtıdır. Senden şahsı için bir şey isteyebilecek birileri o masada yoktur. Şahsı için bir şey isteyenlere de Ereğli ve Bölge halkı hiçbir zaman prim vermez. Nasıl bir kişiliğe sahip siniz da bu lafı söyleyebildiniz.

Geleyim sonraki diyaloglara. Her ne kadar yeri ve sırası olmasa da tez canlılıkla ve geleceğimiz olan çocuklarımıza daha fazla katkı sağlayabilmek için eski Ted koleji vakıf başkanı “sayın Genel müdürüm Kolejin kullandığımız birleştirilecek bir arsası var, burayı resmiyette birleştirip havuz yapmamız gerekiyor, bir yardımcı olsanız”  sözüne haklı olabileceğiniz “ burası yeri ve zamanı değil “ sözüne kimsenin itirazı olacağını düşünmüyorum. Ama arkasından söyledikleriniz yenilir yutulur gibi değil.

“ siz orada işgalci siniz, orayı derhal terk edin”

“Ne demek işgalciyiz biz orayı 30 seneliğine kiraladık ve emlak vergilerini dahi biz ödüyoruz.

“ siz kim oluyorsunuz da Oyak’a ait  emlak vergilerini ödüyorsunuz”

O sırada masada olanlardan biri “ sayın Genel müdür, bu yaklaşımınızı, üslubunuzu anlayabilmiş değiliz, kimsenin sizden Ereğli’nin sosyal çıkarlarının iyileştirilmesinden öte bir talebi yok”

Genel müdürün “sen kimsin, bana müdahale hakkını nereden buluyorsun” sözüne verilen “ ben halkım” cevabı ile ortalık karışır.

İşte diyaloglarla bu ilçenin bir sorununa bu şekilde yaklaşan bir genel müdürün Ereğli’ye yüzünü döndüğü iddiasını kabul etmek akıl yoksunu olmayı gerektirir ki Ereğli halkı aklı ile dalga geçirtmez.

Sayın Orhan bu olayı burada kapatmaz, nasıl mı?

Aylar sonra her konuşmasında aba altından sopa gösterirken dile getirdiği kudretini kullanmış olsa gerek. Mevcut Ted koleji vakfı yönetimini Ankara merkezden komple lav ettirir. Yerine kendi başkanlığında kendi istediği bir yönetim kurulunu oluşturur. Sayın Orhan vallahi bu azim ve hırsınızı Ereğli ve bölge halkına kullansaydınız Ereğli’de hoş bir seda bırakmış olurdunuz.

Şimdi sayın Orhan’a soruyorum;

İşgalcilikle itham ettiğiniz eski yönetimin yerine geçmekle siz işgalci olmuyor musunuz?

İsminiz ve hırsınız söz konusu olunca bakış tarzınız mı değişiyor?

Eski yönetim kurulunu lav etmek için Ankara genel merkeze hangi ödünleri verdiniz?

Önceki sert çıktığınız talepleri şimdi hangi kılıfla gerçekleştirmeye çalışacaksınız?

Eyy Oyak yönetimi, bizlere layık gördüğünüz Erdemir Genel Müdürünüz bu zihniyette. Sessizliğiniz ile , Genel müdürünüzün bu olumsuz yaklaşımlarını tasvip ediyor ve onaylıyor diye düşünmeye başladık.

Ben kamuoyunu ve sizleri bilgilendirmeye devam edeceğim. Bilgilendirme sürecim bittiğinde halen bir yaptırımınızı göremediğim taktirde bu gücü sizden aldığını düşünerek eleştirilerimi, imza kampanyalarımı, suç duyurularımı, Boykot organizasyonlarımı, ulusal hatta dünya basınına düşecek eylemlerimi sırasıyla gerçekleştireceğim.

Her zaman dediğim gibi, bu bölge halkı özelleştirme sürecinde Oyak’a milli kuruluşumuz diye karşı çıkmayarak sahip çıktı ise sizlerin de ilk başta verdiğiniz sözleri ve olması gereken sosyal sorumluluklarınıza bir an önce dönecek yöneticiler atamanız gerekmektedir.

Yok biz dünya devleri arasındayız, kimsenin söylemi eylemi bizi bağlamaz diyorsanız da HALKIN, KAMUOYUNUN GÜCÜNÜN ÜSTÜNDE BİR GÜÇ YOKTUR diyoruz..