Bugun...
ERDEMİR’İN ÇİRKİN YÜZÜ.. BÖLÜM 2.


Mustafa ÖZKAN Başyazı
 
 

Değerli okuyucular ilk bölümde en son yaşanan olumsuzluğu sizlerle paylaşmıştım. Bu yazımda ise Erdemir’in bu olumsuz  sürece başlangıcına ineceğim.

Şu an ki genel Müdür Sedat Orhan gelince özelleştirme sonucu olumsuz  seyir  tavan yaptı. Sayın genel müdür gelir gelmez geçmişte birlikte çalıştığı hemşerim demekten onur duyamadığım  Uğur Tekin'i,  önceki ismi yapım ve montaj müdürlüğü olan sonradan yatırım sözleşme kontrol ve koordinasyon müdürlüğü olarak değişen ve müteahhitlik hizmetlerinin alımını, yürütülmesini yapan birime getirdi. Orada bir müddet mevcut sistemi yetkililer öğrendi.

At sahibine göre kişner atasözünün tipik örneği olan şehzade lakabı takılan bu arkadaş , her şeyi en iyi kendisi bildiğini, yapılan eleştiriler olunca da sen kimsin, karşında dünya devi var diyebilecek kadar egosu tavan yapmış biridir. Aklı, çözüm ortağımız, partnerimiz dedikleri müteahhitlerin cebinden etik olmayan yollarla indirim yaptırtmaya iyi çalışır..

O birimde önceden bir ciddiyet vardı, bir hak hukuk vardı. Çözüm ortağı dedikleri müteahhitlerin aldıkları risklere göre verdikleri teklifleri, yaptıkları keşiflerle mukayesesi yapılırdı.  Sehven bir yanlışlık yapılmış mı diye dikkatle irdelenirdi. işin yapımında karşılaşılabilecek olumsuzluklara yönelik ne Erdemir’in ne de müteahhittin zarar görmemesi için hükümler vardı. Orada ki yöneticiler işte bir aksaklık olduğu taktirde gecikilen süre içerisinde o işin bedeline kağıt üzerine yansımayan ama fiiliyatta oluşacak kayıpların çok daha büyük olacağını bilirlerdi.

İşte o işini düzgün yapan birimi sadece işin kontrol noktasına kaydırdılar. Müteahhitlik hizmetlerinin alımını satın almaya bağladılar. Yanı nihai bitmiş bir ürünün satın alınması ile sahaya gelen malzemelerin bir çok riskler ile vücuda getirilmesini aynı kefeye koydular.

Önceden işin büyüklüğüne göre avans verilirdi, onu kaldırdılar.

Gelebilecek fiyat artışlarına göre özellikle demir çelik malzemelerine ihzarat verirlerdi, onu kaldırdılar.

İşin yapımında işletme ve müteahhitten kaynaklanmayacak durumlar için hakkaniyetli hükümler vardı, sadece süre uzatımını vermek suretiyle oluşacak maddi kayıpları müteahhide yüklediler. Bu konuyla ilgili direk mağdur edildiğim durum var, ileri ki bölümlerde onları da sizlerle paylaşacağım.

İlgili birimdeki çalışanları sürekli azalttılar, müteahhidin hakkedişinin kontrolünün gecikmesi, geç para alması, onların sıkıntılar yaşaması onlar için önemsizleşti, nasıl olsa ödenmeyen para Erdemir’in kasasındaydı.

Hakediş ödeme periyotlarını yap boz tahtasına çevirdiler.

İhale saati gibi kavramları ortadan kaldırdılar, dileyen yarışa bir ay sonra son aşama da katılarak onlara işler verildi. Yanı hak, hukuk, etiklik hak getire. Varsa yoksa o işi en ucuza nasıl veririm. O iş yarım kalmış, işletmeye geç verilmiş, müteahhit batmış bunların hiçbir önemi yok. Önemli olan aksaklıklarda gelen maliyetlerin nasıl olsa kağıt üzerine yansımadığından ana keşiften sonuçta ne kadar aşağıya o işi bitirmek. Yanı başkalarının hakkı ile kraldan çok kralcılık yapmaktır.

En önemli ve etik olmayan namı değer şehzadenin defalarca yer gösterme de övünerek söylediği aslında utanç kaynağı olması gereken ihaleleri keşiflerinin çok çok altında veriyoruz sözleridir. Bu durumu dilim döndüğünce anlatayım. Erdemir bir işi yaptırmadan her kuruluşta olduğu gibi bu işin piyasa fiyatları ile maliyetlerinin keşfini yapar ona göre bütçesini onaylayıp ihale eder. Oysa satın alma birimi, işinin ehli! Namı değer Şehzade tarafından ihaleye katılan firmaların tekliflerindeki en uygun kalemleri alınıp yeniden bir dip keşif oluşturulmaya başlandı. Oysa her müteahhit kendi elindeki stoklara, makine parkına, boşta olan insanlara göre fiyatta avantajlı olmak için bu kalemleri uygun teklif eder. Her müteahhitin kendi şartlarına göre uygun verdiği kalemleri alarak yapacağın yeni dip keşfe müteahhitleri çekmek etikliğin E sini barındırmaz. Nu anlamda örnek veriyorum, 1.000.000 TL lık oluşturduğumuz bir teklife 750.000 TL nın altına revize teklifinizi göndermenizi bekliyoruz diyecek kadar etik olmayan yaklaşımlar sergilendi. Ey Erdemir 1.000.000 TL den gidersek % 25 tenzilat demek, 750.000 TL den gidersek % 33,33 fark demek, siz hangi işte hangi müteahhit de bu oranda para kazandırdınız ki da dalga geçer gibi böyle bir talep ile gelebiliyorsunuz? İşte benim yollarımı ayırmama sebep olan en son yaklaşımları buydu. Sözüm ona kendini dünya devi gören ama icraatları amatör kümede olanlara bile yakışmayacak bu yaklaşımları sonucu artık bana davetiye göndermemelerini, etik olmayan yaklaşımlarından ötürü artık size iş yapmak istemiyorum diyerek elimdeki son işi 2015 yılı sonunda teslim ederek yollarımı ayırdım.

Çözüm ortağımız, partnerimiz dedikleri müteahhitlerin, sahada bir arada oldukları yetkililerin birimine girmelerinde, güvenlikten geldiği kişiyi aramak suretiyle geldiği kişinin kapıya gelerek refakat ile içeri girip çıkmaları kuralını getirerek müteahhitleri  bir yerde aşağıladılar. Yetkililer kapıya adam götürüp getirmekten iş yapamaz oldular. Bu uygulamaya maalesef istemeden ben sebep oldum. Telefon ile sayın genel müdürden randevu alamayınca direk katına çıkıp isteyeyim dedim. Direk katına izin almadan çıkmışız, arkasından saçma sapan bu uygulama başladı. Tamam anladık, genel müdür insanlarla, müteahhitlerle bir araya gelmek istemiyor, kendince sebepleri, korkuları da olabilir, kendi katında sıkıyönetim ilan etsin ama bizim sabahtan akşama birlikte olduğumuz yetkililerin olduğu kattaki bu uygulama akıl karı değildir. Aylarca yazdım çizdim, bu yanlış uygulamanın kaldırılması için. Kaldırmadıkları içinde aylarca o kata girmedim..

Müteahhitlerine potansiyel hırsız muamelesi ve askerlik yaptırmaya kalktılar. Bizler olması gereken kurallara saygı duyar ve uygularız. İçeride iş yaparken her türlü sağlık koşulundan, sabıka kaydından, ticari araştırmadan geçirilmemize rağmen, giriş ve çıkışlarda potansiyel hırsız muamelesine tabi tutulduk. Erdemir’de çalışan baş mühendis, müdür kontrol noktalarından sadece selam vermekle girip çıkarken bizler her seferinde ceplere yanaştırılarak bir de bagaj ve arka kapıyı babalarının uşakları varmış gibi bizlere açtırılmaya kalkılarak uygulamaya tabi tutulduk. Konuşmaya gelince çözüm ortağımız partnerimiz diyeceksin uygulamada aşağılayacaksın. Kusura kimse bakmasın bizler emeğimizi satarız, onurumuzu değil. Bu uygulamanın arka kapı ve bagaj kısmını açma noktasında hep ayak direttim. Öyle ya ben istediğin kontrol noktasına girdim, nereyi arayacaksan, açacaksan sen açıp arayacaksın, ben değil. Israr edildiğinde yolun ortasına arabamı kilitleyip yaya çıktım. Ben askerliğimi yapalı yıllar oldu, oraya askerlik yapmaya gelmedim.

Bu günlük çok fazla başınız ağrıtmayayım. Nasılsa yazılarım devam edecek.

Herkes vali olamazsın demedim adam olamazsın  dedim hikayesini iyi bilir. Bende diyorum ki

EY ERDEMİR BİZ SANA PARA KAZANAMAZSIN DEMEDİK, ETİK KAZANMIYORSUN DİYORUZ.

GÖZ BEBEĞİMİZ OLAN BİR KURUMU YAKIŞACAK ŞEKİLDE YÖNETMİYORSUN DİYORUZ.

SOSYAL SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMİYORSUN DİYORUZ.

DOLAR BAZINDA SATIŞ YAPARKEN SATIŞ BEDELİNİ BİLE TL YI DÖVİZE ÇEVİRTEREK YATIRTIRKEN, TL BAZINDA AVANS, İHZARAT, FİYAT FARKI  VERMEMEKLE HAK YİYORSUN DİYORUZ.

KIYI KANUNUNA MUHALEFET EDEREK, ERDEMİR PLAJINI EREĞLİ HALKINI KULLANDIRMAYARAK , BÖLEREK 50 TL ÜCRET KOYARAK YANLIŞ YAPIYORSUN DİYORUZ.

BİR ÇOK KUŞAĞIN SOSYAL HAYATINDA ÖNEMLİ YERİ OLAN ERDEMİR SİNEMASINI EREĞLİ HALKINA KULLANDIRMAYIŞININ YANLIŞ OLDUĞUNU SÖYLÜYORUZ.

GEÇMİŞTEN GELEN SOSYAL TESİSLERİ EREĞLİ VE PERSONELİNİN HİZMETİNE SUNACAĞINA ORALARDAN PARA KAZANMAK ADINA İŞLETMELERE KİRAYA VERMENİZİ DOĞRU BULMUYORUZ DİYORUZ.

SABAH SPORU YAPMAK İÇİN SAHANIZDA BİR TUR ATMAYA BİR BEDEL ALMANIZI DOĞRU BULMUYORUZ DİYORUZ.

ÖĞRENCİLERİN BİR GRUP ÇİÇEK TALEBİNE ÖRNEK TEŞKİL EDER DİYE BİR SÜRÜ YAZIŞMA YAPARAK OLMAZ DEMENİZİN YANLIŞ OLDUĞUNU SÖYLÜYORUZ.

BEN HİÇ BİR OYAK YÖNETİCİSİNİN BU BAHSETTİĞİM ETİK OLMAYAN, GÖZ BEBEĞİMİZ OLAN KURUMUN BİRAZ DAHA FAZLA PARA KAZANMASINI İÇİNE SİNDİRECEĞİNE İNANMIYORUM YA DA İNANMAK İSTEMİYORUM..

DEĞERLİ OYAK YÖNETİMİ, BEN GERÇEKLERİ, YAŞADIKLARIMI DİLİM DÖNDÜĞÜMCE YAZMAYA DEVAM EDECEĞİM..SİZE YAKIŞMAYAN BU İŞLEYİŞE DUR DEMEK YİNE SİZİN ELİNİZDE.

YOK BİZİM HAKKIMIZDA YANLIŞ KANAATINIZ OLUŞMUŞ, BİZ ÖZEL SEKTÖRÜZ, PARA KAZANMAK İÇİN HER YOL BİZİM İÇİN GEÇERLİDİR DİYORSANIZ DA SIKINTI YOK. SESİMİZİ ÜLKE ÇAPINDA DUYURACAK EYLEMLERE İMZA ATACAĞIMA ŞAHSIM ADINA GARANTİ EDERİM



Bu yazı 3195 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
Henüz anket oluşturulmamış.
YUKARI