Sayın Tetiker, 

Ben sizi açık sözlülüğünüzle, dik duruşunuzla tanıdım. Doğrularınızı gıyabınızda savundum. Yanlış gördüklerime de yanlış dedim. Bu benim kişiliğim. Assanız da kesseniz de değişmez.
Bu yazımda sizi eleştireceğim. Biliyorsunuz en son sizi ziyaretimde Erdemir ile ilgili Ereğli firmalarının sıkıntılarını dile getirmiştim. Sayın Çaturoğlu ile Ankara ya yola çıkmak üzereydiniz. Ayak üstü 10-15 dakika sıkıntılar üzerine görüştük.” Bunları anlattığın iyi oldu, yarın zaten OYAK kurumunun en tepesindeki yetkilisi ile bir randevum var” dediniz. Aradan günler geçti, bir telefon edip ya da ettirip beni çağırmadınız. Çağırmanızdan da ayağına çağırıyor diye de asla gocunmam. Çünkü benden yaşça büyüksünüz ve büyüklere bizim saygımız var, öyle yetiştirildik. Saygı, ilgi ve karşılık buldukça yaşar, yoksa da yok olmaya mahkumdur.
Bir üyeniz size geliyor, sıkıntılarını paylaşıyor, siz ertesi günü sıkıntıları çözüm noktasında yetkili biriyle görüşme yapıyorsunuz ve geri dönüp üyenizi bilgilendirmiyorsunuz. Başkanım bizler artık önümüzdeki aylarda iyi şeyler olacak gibi yuvarlak konuşmalardan usandık. Biz bağlı bulunduğumuz oda olarak size sıkıntılarımızı iletiyoruz ve açık ve net şekilde de nasıl bir çözüm üretilecek ise bilgisini istiyoruz. Ha biz böyle çalışıyoruz derseniz de problem yok; bizler bir şekilde sesimizi duyurur, haklarımızın takipçisi oluruz. 
Türk Metal Sendikası'na gösterdiğiniz önemi, temsil etmek ve onlara hizmet üretmekle mükellef olduğunuz biz üyeleriniz de istemektedir. Sendikayı ziyaret ettiğiniz gibi biz üyelerinizi de ziyaret etmenizi, sıkıntılarımızı dinleyip nasıl çözüm üretebiliriz, noktasında birlikte hareket etmenizi istiyoruz. Ama maalesef bunları ne hikmetse görmüyoruz. Gördüğümüz tek şey aidat ödemelerimizin zamanını hatırlatan uyarı yazısı.
Başkanım MAKAM VE MEVKİLER GEÇİCİDİR. ASLOLAN KALICI OLABİLMEKTİR. Bunu eminim en iyi siz biliyorsunuzdur. Biz sizlerin aramızda kalıcı olmasını istiyoruz. Sesimiz, kulağımız, gözümüz olmanızı istiyoruz. BİZ HİZMET VE ÇÖZÜM İSTİYORUZ.